21 Şubat 1952 tarihinde Kosova’nın Prizren şehrinde doğdu. Doğduğu kentte liseden mezun olduktan sonra bir süre hukuk okudu. Tam o sıralarda gazeteciliğe merak sardı. Öğrenimini keserek, 70’li yılların başında Tan..
21 Şubat 1952 tarihinde Kosova’nın Prizren şehrinde doğdu. Doğduğu kentte liseden mezun olduktan sonra bir süre hukuk okudu. Tam o sıralarda gazeteciliğe merak sardı. Öğrenimini keserek, 70’li yılların başında Tan gazetesinde çalışmaya başladı. Gazete genel yayın müdürüyle arası açılınca bir yıl sonra işten atıldı.
Gazetecilikten vazgeçmedi. Priştine Radyosu Türkçe Yayınları’nda mesleğe devam etti. Ardından Priştine Televizyonu Türkçe Yayınları’na geçti. Burada kültür- sanat programları yapımcısı olarak çalıştı.
1951 yılından beri Prizren’de önemli bir faaliyet gösteren, Türk kültürünün, gelenek ve göreneklerinin yaşatılmasında değerli katkıları bulunan Doğru Yol Kültür Güzel Sanatlar Derneği’nin etkin üyelerinden biri. Önce Türk Sanat Müziği Orkestrası’nın çalışmalarına katıldı.
1969’da Yeşil Turnalar Bağlama Ekibi’nin kurulmasına ön ayak oldu. Prizren türkülerini derledi. Besteler yaptı. 1970 yılında sözü geçen dernek çatısı altında etkinlik gösteren Nazım Hikmet Edebiyat Kolu’nun başkanı oldu. Daha sonraları Esin adıyla yayımlanan Doğru Yol Dergisi’nin yayın hayatına girmesinde emeği geçti. 1990 yılında Doğru Yol Kültür Güzel Sanatlar Derneği’ne başkan seçildi.
Aynı yıl, Tan gazetesinin Prizren’de yayınlamaya başladığı iki ayda bir çıkan Çığ Yazı Sanat Dergisi’nin yayın yönetmenliğini yaptı. Resimle de uğraştı. Şiirleri başka dillere çevrildi.
KORLARDA MI YANDIN GÖNÜL, KAR MI İSTERSİN
Bir tezgâhım var kilim dokur Urumeli nakışlı
Nice güzeller gördüm gül kokulu, Şar Dağı bakışlı
Körpe bir gelin gider gözyaşları Vardar akışlı
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
Hazan dağımda çiçek açmaz kuş ötmez
Viran haneme ne bir yolcu ne de bir dost uğramaz
Kepengi kapalı dükkânıma örümcek ağın’ örmüş
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
Dost bildiklerimiz zehir kattı aşımıza
Bozuk akorla eşlik ettiler ömür faslımıza
“Adam olmaktı bütün derdi” bunu yazın mezar taşımıza
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
İstemem, alın, dünya malı sizin olsun
Vurun, çalın, talan edin, haramla zıkımlanın
Kârı, zarı neyleyim, ben gidici olduktan sonra
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
Urumeli’nde handım, hancıydım, çınardım
Göğünde güneş, ay, yıldız, yağmur, doluydum
Gelip geçen içsin diye sebil çeşme suyuydum
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
Gâh Mevlana, gâh Yunus, gâh Köroğlu’ydum
Gâh kaynayan çaydanlık, gâh sabır taşı, gâh Hüseyin’dim
Urumeli’nde hep ama hep Türkçemin peşindeydim
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
Mangalımda kahve köpürdü taştı
Gençlik azgın bir dalgaya kapıldı gitti
Yoksa ömür dediğin bir yudumluk demli çay mıydı
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
Bala bir ceylândım Urumeli dağlarında
Koca kiraz ağacıydım yemyeşil bağlarında
Ufacık balıktım çırpınan dev balıkçı ağlarında
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
Bir Kerkük türküsü yaksın
Mehmet Özbek “Zahidem”le efkârım’ dağıtsın
Neşet Ertaş Anadiline bir de türküye aşıktı desinler ardımdan
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
A be canlar bizde Debreli Hasan’a türkü yakarlar
Arda’nın aldığı Yusuf için hâlâ gözyaşı dökerler
Çanakkale savaşına gidenlerin yolunu gözlerler
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
Urumeli der de, yanıp tutuşur bu toprağın insanı
Şairler Tuna’ya, Vardar’a, Şar Dağı’na yazar destanın’
Nicedir hazin eser terkedilmş yörük köylerinde rüzgâr
Korlarda mı yandın gönül, kar mı istersin
Ömür geldi geçti, benden daha ne istersin
Ağustos 2018, Prizren
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)