Yaklaşık on yıldan beri Balkan turlara ile öne çıkan turizm firmamız Koşukavak Turizm, incoming (Yurtdışından turist grupları getirmek) faaliyetlerine başladı. Seneler’den beri Türk halkına Balkanları tanıtıp sevdiren firmamız artık Balkan..
Yaklaşık on yıldan beri Balkan turlara ile öne çıkan turizm firmamız Koşukavak Turizm, incoming (Yurtdışından turist grupları getirmek) faaliyetlerine başladı. Seneler’den beri Türk halkına Balkanları tanıtıp sevdiren firmamız artık Balkan halkına Türkiye’nin tarihi ve turistik yerlerini tanıtma görevi de üstlenmiş durumda. İlk önce Bulgaristan’dan getirdiğimiz grupları Filibe’den, Kırcaaliden İstanbul’u tanıtan Koşukavak Turizm ekibimiz, Bu seferde Varna’dan gelen bir grupla Ege seyahati gerçekleştirdik. Varna’dan kendi otobüslerimizle aldığımız grubun rehberliğini 89 göçü ile Varna’dan Türkiye göç eden Yücel Türker yaptı. Mükemmel Bulgarcası ve kapsamlı anlatımları ile misafirlerimize Türkiye’mizi ve kendini sevdirmede gecikmedi. İlk durağı Gelibolu Yarımada’sı oldu. 1915’lerde Çanakkale savaşının geçtiği yerleri Kilitbahir’deki Mecidiye Tabyaları’ndan başladık. Yerel rehberimiz Sülhadin Aksakallı’nın eşliğinde Çanakkale Savaşının efsane isimlerinden Seyit Onbaşı’nın anıtın dibinde onun kahramanlık destanını dinleyerek başladık. Fevkalâda düzenlenen Çanakkale Şehitler Abidesi, Morto Koyu ve buradaki müzeyi gezdik. Ayrıca, Kabatepe’nin Gökçeada’ya giden gemilerin iskelesinin bulunduğu yer ve burada Gelibolu Yarımadası’nda en güzel plajlarından birinin bulunduğunu duyan Varnalıların bu isim çok dikkatini çekti, çünkü onların da Varna’da Kabakum adlı meşhur plajları varmış. Burada Anzak Koyu ve Arıburnu’nu da ziyaret ettikten sonra savaşın çözüm noktası olan Kanlısırt’a geçtik. Rehberimiz, Albay Mustafa Kemal’in burada geri çekilmekte olan askerlerini görünce, “Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir” tarihi sözleri dinleyenleri çok etkiledi. Mustafa Kemal’in bu sözlerinden sonra Mehmetçiğin Anafartalar’da, Conkbayır’da, Kireçtepe ve Arıburnu’nda zafer üstüne zafer kazandığı da misafirlerimize anlatılıdı. Çanakkale’den ayrıldıktan sonra Edremit Körfezi’nden Ayvalık Sarımsaklı’ya ulaşan kafilemiz, gece burada konakladı. Ertesi gün meşhur Cunda Adası ve Şeytan Sofrası’nı ziyaret ettik. Ozellikle Ayvalık’a has taş evler, buradaki kafeteryalarda caylarını ve Türk kahvesi yudu isteyenlere de imkanlar sunuldu. O akşam İzmir’e ulaşıldı.
Eğridere Koyu yakınlarındaki “Selera” restoranında muzik eşliğinde akşam yemeğinde hoşca vakit geçirdikten sonra İzmir “Ramada” Hotel’de konaklandı. Ege’nin incisi İzmir’in” Kordonboyu”, Konak meydanı‘’“Asansoru”, “Alsancak” ve “Kemeraltı carşısı”sı ile tanışan turist grubumuz, dünyaca ünlü “Efes”i, Meryem Ana’yı ve Şirince’yi de ziyaret ettiler. Şirince’nin meşhur şaraplarını merak edenler de tatma imkanı buldular. Ucuncu akşam yine İzmir’de konaklayan misafirlerimize, son gün memleketlerine donuş yolunda, Dereköy Sınır Kapısı’na varmadan önce Kırklareli’nde mola verildi. Burada özellikle Kipa hipermarkette bol bol alışveriş yaptıktan sonra dolu bavullarla, Türkiye’de gezip gördüklerinden memnun evlerine doğru yola koyuldular.
Gecenin bir yarısı Varna’ya ulaşan kafiledekiler Koşukavak Turizm’le bir başka Türkiye güzergahında buluşmak arzusuyla vedalaştılar. Benimde bizzat eşlik etiğim bu turda tanıdığım o güzel insanları tanımaktan son derece mutlu oldum. Gezimiz esnasında gelecekte yapmayı planladığımız tur detaylarını ekibimizle beraber netleştirdik. Bulgaristan’la başladığımız yurtdışı misafirlerimize önümüzdeki donem diğer balkan ülkelerini de katacağız inşallah. Bu oluşuma vesile olan Başta Ayla Zakir, Adile Kamil ve Bulgaristan rehberimiz Hüseyin Hüseyinof’a ve emeği gecen herkese teşekkür ederim. Kalın sağlıcakla.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)